| Halk Cephesi Uluslararası İlişkiler Komitesi Amerikan Seçimlerini Değerlendirdi |
![]() AMERİKA SEÇİMLERİ KİMİN SEÇİMİDİR? Günlerdir tabiri caizse Amerika seçimleri yatıp kalkar olduk. Daha doğrusu yatırılıp kaldırılır olduk. Esas olarak Amerikan seçimleri bizim için önemli olmasa da ve bu nedenle ilgilenmiyor olsak da işbirlikçi oligarşi Amerikan seçimleriyle yatıp kalkar oldu. Seçimlerden önceki son iki gün Amerika’dan canlı yayına geçildi. Sanki ülkemizdeki tüm sorunlar çözülmüş ve halkın hiçbir sorunu yok, ihtiyacı yok, tek sorunumuz Amerika’da kimin seçimleri kazanacağı? Amerikan seçimleri aslında her açıdan aynadır. Öncelikle emperyalist demokrasinin aynasıdır. Türkiye’de medyayı izleyen birisi seçimlere iki partinin katıldığını sanır. Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti. Onların da başkan adayları Barack Obama ve Mitt Romney. Oysa bu iki adayın dışında 15 başkan adayı daha var. Ama onların isimleri bile anılmadı. Hangi partiden oldukları, neyi savundukları anılmadı bile. Obama ve Romney’in atışmaları ile seçimleri izler hale geldik. İşte emperyalist demokrasinin sahtekarlığı… Tekellerin desteğini alamayan başkan adaylarının isimleri bile anılmıyor, medya onlara kapalı, yani fırsat eşitliğine sahip değiller. Aslında Amerikan halkı tekeller tarafından önlerine konulan iki seçenekten birini seçiyorlar. Dolayısıyla da Amerika’nın ve tekellerin ihtiyaçlarına göre belinlenen politika değişmiyor. Sadece seçimleri kazanan adayı destekleyen tekeller daha fazla kazanıyorlar. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi. Nasıl AKP’yi destekleyen tekeller daha palazlanmışsa, aynı zamanda tekeller, emperyalist tekellerin karları da artmıştır. Yani AKP hem kendisini destekleyen tekellere, hem de diğer tekellere kazandırmıştır. Dolayısıyla da Amarika’da kimin kazandığının önemi ya da farkı hangi tekellerin daha fazla kazanacağı noktasındadır. Ama her koşulda tekellerin istekleri yapılacak, onların ihtiyaçları doğrultusunda politika yapılacaktır. Tekeller için dünya halkları sömürülecek, halklar katledilecektir. Nitekim Demokrasi, halkın ihtiyaçları gibi söylemlerle seçimleri kazanan Obama Demokratik Haklara ilişkin söylediklerinin hiçbirini yapmamıştır. Afganistan’daki işgali ve katliamları tırmandırmış, Irak’taki işgali sürdürmüş - işbirlikçi iktidarı güçlendirdikten sonra askerlerini çekmeye başlamış, Guantanamo işkence merkezini kapatmamıştır. Suriye halkına savaş açmış, Suriye halkının kanını dökmektedir. Tüm dünyada tekellerin sömürülerinin önünü düzlemeye çalışmaktadır. Bunun karşılığında da tekellerin desteğini almış ve seçimleri tekrar kazanmıştır. Amerikan seçimlerinin başka bir önemli yanı ülkemizin yeni sömürge durumunu göstermesidir. Sanki seçimler Amerika’da değil, Türkiye’de yapılmaktadır. Ya da sanki tüm dünyada sadece Amerika’da seçimler yapılmaktadır. Niye diğer ülkelerdeki seçimler bu kadar iktidarın, medyanın gündeminde değildir? Cevap ülkemizin Amerika’nın yeni sömürgesi olmasıdır. Ülkemizi asıl olarak Amerika’nın yönetiyor olmasıdır. Amerikan seçimleri bizim hiçbir sorunumuzu çözmemektedir. Yoksulluğumuz, açlığımız devam etmektedir. Hatta gittikçe ağırlaşmaktadır. Yozlaşma halkımızı çürütmektedir. Eğitim – sağlık özelleşip paralı hale gelmekte, köylülük, küçük esnaf tasfiye edilmektedir. Halkın malı olan kamu kurumları özelleştirme adına bedavaya satılmakta, topraklarımız emperyalistlerin saldırı üssü haline getirilmektedir. Çözüm ve gerçek demokrasi halkın iktidarındadır. İşte Küba. Halkın iktidarda olduğu ve halkın kendi kendisini yönettiği Sosyalist Demokrasi! Seçimlere giren adaylara fırsat eşitliği sunan Küba Demokrasisini Amerikan seçimleriyle kıyaslamak mümkün mü? Amerikan seçimleri o kadar ciddiyetsiz ve apolitik ki başkan adaylarının televizyonlardan yayınlanan tartışma programlarındaki performansları, nasıl baktıkları, hangi renk giyindikleri gibi etkenler seçim üzerinde belirleyici olmaktadır. Ya da ülkede yağmur yağması, fırtına kopması seçimlerin kaderini belirlemektedir. Bu nasıl bir demokrasidir. Adayların neyi savunduklarının önemi yok mudur? Seçimler Amerika’da ya da emperyalist ülkelerde ve onların işbirlikçisi ülkelerde yapılıyor ise neyi savunduklarının önemi yoktur. Çünkü gerçekte yöneten kendileri değildir. Tekellerin hazırlayıp ellerine verdikleri yasa metinlerini çıkartmaya çalışırlar. Tekellerin belirlediği politikaları uygularlar. İşte bu nedenle Sosyalist demokrasi ve emperyalist demokrasi farklıdır. Kıyaslanmaları bile mümkün değildir. Son Amerikan seçimleri bunu bir kez daha göstermiştir. |
2012.11.08 |
Bu yazı 1673 kez okundu |