| HHB: Yargıtay Engin Çeber Davası Kararını bozdu
Engin ÇEBER, 28 Eylül 2008 tarihinde bir basın açıklamasına katıldığı ve Yürüyüş Dergisi dağıtımı yaptığı için gözaltına alındı... 7 Ekim 2008 tarihine kadar kesintisiz işkence gördü. Bu tarihte kaldırıldığı Şişli Etfal Hastanesinde 10 Ekim 2008 tarihinde yaşamını yitirdi...

Açıklama No:328 / 29.09.2011

YARGITAY ENGİN ÇEBER DAVASI KARARINI BOZDU;

ENGİN ÇEBER’İN KATİLLERİNE CEZASIZLIK GÜVENCESİ!

İŞKENCEYE KARŞI MÜCADELEYE!


Engin ÇEBER, 28 Eylül 2008 tarihinde bir basın açıklamasına katıldığı ve Yürüyüş Dergisi dağıtımı yaptığı için gözaltına alındı. Gözaltına alınması sırasında ve karakolda tutulduğu süre içerisinde polislerin işkencesine maruz kaldı. İşkence gördüğü dış görünüşünden anlaşılmasına ve doktor raporlarında açık olmasına rağmen işkenceciler değil, Engin ÇEBER tutuklandı. Metris Hapishanesine götürüldüğünde kabul işlemleri yapan jandarmalar tarafından işkenceye devam edildi. Metris Hapishanesinde tutulduğu 7 Ekim 2008 tarihine kadar kesintisiz işkence gördü. Bu tarihte kaldırıldığı Şişli Etfal Hastanesinde 10 Ekim 2008 tarihinde yaşamını yitirdi.

Engin ÇEBER’in katledilmesi üzerine Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 39 gardiyan, 3 müdür, 13 Polis, 4 asker ve 1 doktor toplam 60 sanık hakkında dava açıldı. Yargılama sırasında sahte belgeler, sahte bilirkişi raporları düzenlendi, tanıklar tehdit edildi, kamera kayıtları silinmeye çalışıldı. Amaç işkencecilerin cezasız bırakılmasıydı. Başta onlarca Baro, 1000 avukat, Demokratik Kitle örgütleri, sendikalar başta olmak üzere toplumsal muhalefetin davayı sahiplenmesi sonucunda, 1 Müdür ve 3 gardiyan hakkında işkenceyle adam öldürmek suçundan müebbet, 3 polise işkence yapmaktan toplam 17,5 yıl hapis, 2 gardiyana işkence yapmaktan toplam 15 yıl, 2 gardiyana kasten yaralama suçundan toplam 10 ay, 2 müdür ve 3 gardiyana görevi ihmal suçundan toplam 25 ay, 1 gardiyana suçu bildirmemekten 5 ay, 1 doktora ise sahte evrak tanzim etmekten 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi.

İşkencecileri cezasızlık güvencesi içerisine almaya yönelik girişimler mahkemenin sonuçlanmasıyla da tükenmedi. 16 ayda sonuçlanan dava dosyasında verilen karar tam 8 ay mahkeme kaleminde bekletildi. Dosya Yargıtay’a gönderilmedi.

Temyiz edilen kararı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi 28 Eylül tarihinde açıkladığı kararla, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı bozdu. Bozma gerekçesi olarak ise, kararda hâkimlerden birinin imzasının eksik olmasıyla, aralarında menfaat çatışması bulunan sanıkların aynı avukat tarafından temsil edilmesi olarak gösterildi.

Bu karar Türkiye’de işkencenin cezasızlık güvencesinin sürdüğünü hepimize bir kez daha gösterdi. Açık deliller, tanıklar, kamera görüntüleri ile adeta suçüstü yakalanan işkence, bir kez daha yargının şefkatli kollarında.

Şu an Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu 2. Daire Başkanı olarak görev yapan Nesibe ÖZER’in de aralarında bulunduğu mahkeme heyetine, sanıkların aralarında menfaat çatışması bulunabileceğinden bahisle sanıkların ayrı avukatlar tarafından temsil edilmesi gerekebileceğini defalarca hatırlattık. Bu hatırlatmalarımıza karşı sanıklar ve avukatları kendi aralarında menfaat çatışması bulunmadığını ileri sürdüler. Mahkeme heyeti de sanıkların aralarında bir menfaat çatışması bulunmadığına karar verdi. Yargının bugün menfaat çatışması gerekçesine dayanması bu nedenle manidardır. Yargıtay bu gerekçeyle kararı bozuyor. Bu durum ya baştan istenerek yaratılmıştır ya da kararın bozulması için gerçek dışı böyle bir gerekçeye başvurulmuştur.

Yine mahkeme üyelerinin verdiği kararın altını imzalamamaları sadece ihmal olarak değerlendiremez. Vatandaştan, avukattan imzasız hiçbir dilekçe almayan yargıçların kendi verdikleri kararın altını imzalamamaları düşündürücüdür.

Yargıtay’ın verdiği kararla işkence davasının sanıkları kurtarılmak istenmektedir. Bu kararla birlikte önceki karar artık ortadan kalkmaktadır. Mahkeme yapacağı yeni yargılamada sanıkların tamamına beraat verme hakkına kavuşmuş olmaktadır. Yine 4 sanık dışında diğer tüm sanıklara yöneltilen suçlamalar zamanaşımı içerisine girecektir. Şu an Engin ÇEBER’i işkenceyle katletmekten müebbet hapse mahkûm olan içerisinde 1 müdür ve 3 gardiyanın bulunduğu 4 tutuklu sanığın tahliye edilmesinin önü açılmıştır. Keza dava 2 yıl içerisinde bitirilmezse ki şu ana kadar Türkiye’de bu süre içerisinde bitirilen hiçbir örnek bulunmamaktadır, Kanuna göre azami tutukluk süresi 5 yıl olduğundan bu tutuklu sanıklar Hizbullah Davası sanıkları gibi serbest bırakılacaktır.

Türkiye’de bir işkence davası daha cezasız bırakılmaya çalışılıyor. Başta Barolar, hukukçular, DKÖ ve sendikalar olmak üzere tüm halkımızı adalet istemini yükseltmeye, ADALET İÇİN mücadele etmeye çağırıyoruz.

HALKIN HUKUK BÜROSU

HALKIN HUKUK BÜROSU
Hürriyet Mah. Dr. Cemil Bengü Cad.
Beyder Sk. No:3/4 Kâğıthane/İSTANBUL
Tel/Faks 0212 296 31 59
halkinhukuk@gmail.com
2011.09.29
Bu yazı 1724 kez okundu
Geri Dön