| Engin Çeber'in katledilmesine Tepkiler Sürüyor:
Engin Çeber'e poliste ve Metris Hapishanesi'nde yapılan işkence sonucu katledilmesine tepkiler sürüyor.

Ferhat Gerçek’in Engin Çeber İle İlgili Anlatımı:

Engin Abiyi daha önce tanımıyordum.
Engin Abi cezaevinden çıkalı 3 hafta olmuştu. Benim refakatçim olmuştu. Çok iyi anlaşıyorduk, çok tatlı biriydi.
Bende 7 Ekim günü arkadaşlarımla beraber dergi dağıtıyordum. Dergide yazan şeyler kötü birşeyler değildi, halkın kötülüğünü istemedik. Derginin içinde; bu düzenin insanları nasıl yoksullaştırdığını, gençlerin nasıl uyuşturucu içmeye yönlendirdiğini yani bu düzenin gerçeklerini yazıyordu.
Engin Abide bu şeyler karşı çıktığı için tutuklandı ve karakolda işkence gördü. Bu işkence cezaevinde de devam etti ve katledildi.
Sorumluları görevden aldıklarını söylüyorlar ama kim bilir nerede başka göevler verecekler. Görevden almaları engin abiyi geri getirmez. Ben ve tüm arkadaşlarım eminim sorumlular tutuklanmayacak.Ama anlasınlar ki Yürüyüş susturulamaz


***

Engin Çeber'in katledilmesine Edirne'den tepki...

17 Ekim Cuma günü saat 12.30'da Tahmis Meydanında biraraya gelen sendika, öğrenci dernekleri ve siyasi partiler,bir basın açıklaması düzenlediler. "Polis Dövdü Hapisane Öldürdü Engin Çeber'in Katilleri Cezalandırılsın" pankartının taşındığı eylemde;" Engir Çeber Ölümsüzdür, İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek, Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek, Faşizme Karşı Omuz Omuza, Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelmiz,Katil Devlet Hesap Verecek, Katil Polis Hesap Verecek" sloganları atıldı. Açıklamaya 27 kişi katıldı. Basın metnini aşağıda yayımlıyoruz.

Basına ve Kamuoyuna,
29 Eylül'de Yürüyüş dergisinin toplu satışı sırasında dövülerek gözaltına alınan Engin Çeber!e hapisanede gardiyanlar tarafında işkence yapıldı ve 8 Ekim'de Çeber kaldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşerek yaşamını yitirdi.
Daha önce yine polis tarafından vurularak felç kalan Ferhat Gerçek için adalet talebinin dile getirildiği basın açıklamasına katılan ve arkasından toplu dergi satışına çıkan, Aysu Baykal, Özgür Karakaya, Engin Çeber,Cihan Gün ve Gözde Bulgu polis tarafından dövülerek ve yerlerde sürüklenerek 29 Eylül'de Sarıyer Derbent Mahallesinde gözaltına alınmıştır.Götürüldükleri karakolda pols tarafından işkence devam etmiştir. Sarıyer Cumhuruyet Savcısı Vedat Yiğit'in talebiyle "polise mukavemet" gerekçesiyle tutuklanarak Metris T2 Hapisanesine gönderilmiştir. Hapisaneye girişte jandarmalar ve tutuklu bulunduğu süre boyunca gardiyanlar tarafından sürekli işkenceeye maruz kalan Ceber ve arkadaşları durumu avukatlarına bildirmelerine rağmen işkence devam etmiştir. Bu işkencenin sonucunda avukatlarına ve ailesine dahi bildirmeden hapisane yönetimi tarafından Şişli Etfal Hastanesine sevkedilen Çeber burada 8 ekim tarihinde beyin ölümü gerçekleşerek yaşamını yitirmiştir.
Polisin, jandarmanın, gardiyanların bu pervasızca tutumu sonucunda işkencede hapisanelerde ölen ilk kişi değildir Engin Çeber.Tarih bize Buca'da, Ümraniye'de Ulucanlar'da 1 Mayıslar da polisin, jandarmanın, işbirlikçi iktidarın yani devletin işkenceci, katliamcı yüzünü ,devrimcilere tahammülsüzlüğünü defalarca göstermiştir. Ne zaman ki devrimci, demokrat, ilerici emekçi, yurtsever kesim halkın sorunlarından, haklardan özgürlüklerden bahsederse, polisin azgınca saldırısıyla , faşizm gerçekliğiyle karşılaşmıştır.
Gazeteci Metin Göktepe, İrfan Ağdaş, Baran Tursun, Ferhat Gerçek, Cem İnci, Festus Okey, Feyzullah Ete, Serhat Eyüboğlu, Engin Çeber...ve omlarca insanımız işkenceyle, polisin katil ve tahammülsüz yüzüyle tanışmıştır.Katiller ve işkenceciler bu kadar ortadayken işbirlikçi AKP iktidarı hala polise ve kolluk güçlerine Vazife Selahiyetleri Kanunu ile daha fazla yetki vererek onların katliamlarına ortak olmaktadır. Bu katliamlardan;burjuva basın, TV'ler, jandarma, polis , yargı, hapisane yönetimi ve gardiyanlar sorumludur.
Olayın arkasından Adalet Bakanlığı, Engin Çeber ve ailesinden özür dilemiş ve 19 kişiyi görevden almıştır.Ancak sulh ceza mahkemesinin davaya gizlilik kararı konması bu davanında bundan önceki davalardaki gibi suçluların cezasız kalacağını devletin suçluları aklayacağını bakanın özrününde bir oyalama olduğunu göstermektedir.Bizler bu tür oyalamalara kanmayacağız.
Adalet Bakanın özür dilemesinin üzerinen çok geçmeden Bakan ŞAHİN'bir yanıt da Kartal'dan gelmiştir. Bir kafeterya sahibi sadece içtikleri çay parasını istemesinden kaynaklanan ve 5 polisinkafeterya sahibini hastanelik etmesi de düşündürücüdür. Saldırıya maruz kalan vatandaşın beyin travması geçirdiği vedurumunun hala ciddiyetini koruduğu bilinmektedir.

Aşağıda imzası bulunan Demokratik Kitle Örgütleri olarak Engin Çeberin katillerinin cezalandırılmasını,Devrimci basın üzerindeki baskıların kaldırılmasını,işkencenin bir insanlık suçu olduğunu ve artık son bulmasını istiyoruz.
DİSK, Genel-İş, Tekstil-İş, Emekli Sen,Genç Sen, KESK Eğitim sen, Ses, Yapı Yol Sen,TMMOB Edirne Bileşenleri,Edirne Tüketiciler Derneği,Trakyada Birlik ve Dayanışma Derneği,Edirne Gençlik Derneği,Emek Gençliği, Demıkratik Haklar K.S. Derneği Girişimi, Yurtsever Demokratik Gençlik,SGDF, Genç Kurtuluş,Ekim Gençliği, TKP

***

Ankara ODTÜ'de Hapishaneler Ve İşkence Forumu


Engin Çeber’in iÅŸkencede katledilmesi üzerine, devrimci demokrat öğrenciler tarafından 16.10.2008 tarihinde hapishaneler ve iÅŸkenceler sorununun tartışıldığı bir forum düzenlendi.Saat 16:30’da baÅŸlayan forumda ilk olarak Ankara Gençlik DerneÄŸi üyesi Bilgehan Karpat söz aldı. İşkencenin sistematik olarak gözaltına alınan ve tutuklanan her devrimci demokrata yapıldığını söyledi. Karpat’ın ardından söz alan İHD temsilcisi de yaÅŸanan hak ihlalleri ve iÅŸkenceyi istatistiksel olarak belirtti. Engin Çeber’in hapishanelerden çıkan ilk ölüm olmadığını, Buca, Ümraniye, Ulucanlar ve 200-2008 Ölüm Orucu döneminde de hapishanelerde ölümlerin olduÄŸunu söyledi.ÇHD adına Av. Özgür Yılmaz, Engin Çeber’in yaÅŸadıklarını anlattı. Bu olayın münferit bir olay olmadığını, devletin devrimci tutsaklara yönelik uyguladığı bir politika olduÄŸuna deÄŸindi. Yargının da bu olaylara sessiz kaldığını kendi yaÅŸadığı Avukatlık deneyiminden örnekler vererek ifade etti. Adalet Bakanı M. Ali Åžahin’in özrünün samimiyetsiz olduÄŸunu dava dosyasına verdiÄŸi gizlilik kararını anlatarak söyledi. Bütün bu olayların toplumsal muhalefetin geliÅŸmesiyle çözüleceÄŸini belirtti.Yaklaşık 60 kiÅŸinin katıldığı forum soru ve cevap kısmının ardından sona erdi.

***

İstanbul-Güysuyu:
"Engin Çeber Ölümsüzdür!"


Halk Cepheli 25 kiÅŸilik bir grup, 16 Ekim PerÅŸembe günü saat 20:00’de Gülsuyu’nda bir yürüyüş yaparak Engin Çeber’i katledenlerin tutuklanmasını istediler.
Gülsuyu Okul Durağında bir araya gelerek “HAPİSHANEDE KATLEDİLDİ / KATİLİ AKP İKTİDARIDIR / ENGİN ÇEBER ÖLÜMSÜZDÜR – HALK CEPHESİ” yazılı pankart açan Halk Cepheli grup, meÅŸaleler yakarak Heykel Durağına kadar sloganlarla yürüdüler.
“Mahir Hüseyi UlaÅŸ KurtuluÅŸa Kadar SavaÅŸ”, “KurtuluÅŸ Kavgada Zafer Cephede”, “Engin Ceber Ölümsüzdür”, “Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez” sloganları atarak heykel durağına gelen grup, burada bir basın açıklaması yaptı.Eylem boyunca ellerinde Yürüyüş dergisi taşıyan Halk Cephesi üyeleri, “bu ülkede Enginler, Ferhatlar hep olacak” mesajı verdiler. “Buradan ilan ediyoruz: AKP iÅŸkenceci bir iktidardır. İşkencede katledilenler ortadayken AKP iÅŸkenceciliÄŸine baÅŸka kanıt gerekmez. Adalet Bakanı gözlerimizin içine bakarak özür diliyorum diyor ama sadece üç beÅŸ kiÅŸi görevden almakla yetinip halkımızı kandırıyor. Bu süre içinde suçlular halen tutuklanmadı özür dilerken de gizlilik kararı verilerek katliamın üstü kapatılmak isteniyor. Bu kısaca ÅŸudur: Hem özür dile hem üstünü kapat.” denilen açıklamada engin Çeber’in katledilmesinin tüm halka verilen gözdağı olduÄŸu ve sınırsız iÅŸkence yapma, katletme özgürlüğü olmasına raÄŸmen asker ve polisin yeni yetkiler istediÄŸine vurgu yapılan açıklamadan sonra atılan sloganlarla eyleme son verildi.

***

İstanbul-Bağcılar:
Engin Çeber'in Katili AKP İktidarıdır


28 Eylül 2008 tarihinde Sarıyer’de Yürüyüş dergisinin tanıtımını yaparken gözaltına alınıp tutuklanan Engin Çeber tutuklu bulunduÄŸu Metris hapishanesinde dövülerek katledildi
Buradan ilan ediyoruz: AKP iÅŸkenceci bir iktidardır. İşkencede katledilenler ortadayken AKP iÅŸkenceciliÄŸine baÅŸka kanıt gerekmez Engin Çeber Metris’te önce tek kiÅŸilik bir hücreye konuldu. Sabah akÅŸam su dökülüp dövüldü. Bayram günleri boyunca devam etti bu zülüm. AKP iktidarı bayram gezmelerinde ramazan bayramını kutlarken AKP polisi, gardiyanı ellerindeki tutuklulara iÅŸkence yapıyordu
Engin Çeber’in katledilmesi halktan yana devrimci ilerici basına saldırıdır. 7 Ekim 2007’de Yürüyüş dergisi dağıtan Ferhat Gerçek Sokak ortasında sırtından vurulmuÅŸtu. Tam bir yıl sonra Engin Çeber dergi dağıtımında gözaltına alınıp 8 Ekim 2008’de katledildi. Devrimci basın gerçekleri yazmakta halka ulaÅŸtırmakta kararlıdır el koymalar yayın durdurmalara raÄŸmen gerçek yatağını bulup halka ulaÅŸmaya devem ediyor iÅŸte buna tahammülsüzdür polis ve iktidar. Binlerce devrimci dergi İstanbul’un yoksul gecekondularına ulaşıyor. Dergi dağıtanlara karşı saldırganlığın altındaki ana sebeplerinden biri budur. Engin Çeber’in katledilmesi tüm halka yöneltilmiÅŸ bir saldırı ve gözdağıdır. İşkencecilerin katliamcıların adeta sınırsız iÅŸkence yapma katletme özgürlüğünün olduÄŸu bu ülkede polis asker halen yeni yetkiler istiyor.Adalet bakanı gözlerimizin içine bakarak özür diliyorum diyor ama sadece üç beÅŸ kiÅŸi görevden almakla yetinip halkımızı kandırıyor. Bu süre içinde suçlular halen tutuklanmadı özür dilerken de gizlilik kararı verilerek katliamın üstü kapatılmak isteniyor. Bu kısaca ÅŸudur: Hem özür dile hem üstünü kapat.
YoksulluÄŸumuzun açlığımızın yaÅŸadığımız adaletsizliklerin kaderimiz olmadığını biz istersek deÄŸiÅŸeceÄŸini görsün insanlar diyordu. Bu yüzden günlerce iÅŸkence yaparak katlettiler Engin’i ama gerçekleri yeni Enginlerin ellerinde halka ulaÅŸmasını engelleyemeyecekler

ENGİN ÇEBER ÖLÜMSÜZDÜR
ENGİN ÇEBER'İN KATİLLERİ DERHAL TUTUKLANMALIDIR!
İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRÜ, İSTANBUL VALİSİ GÖREVDEN ALINMALIDIR!
ENGİN ÇEBERLER'İ UNUTMAYACAK, MÜCADELEMİZDE YAŞATACAĞIZ!
KAHRAMANLAR ÖLMEZ HALK YENİLMEZ
ENGİN ÇEBER’İN KATİLİ AKP İKTİDARIDIR

BAĞCILAR CEMEVİ GENÇLİK KOMİSYONU

***

Halkın Hukuk Bürosu'ndan Basın Açıklaması

Metris Hapishanesi’nde iÅŸkenceyle katledilen Engin Çeber’in ailesi ve avukatları 16 Ekim günü İstanbul Barosu Orhan Ali Apaydın Salonu’nda bir basın toplantısı düzenlediler. Basın toplantısında iÅŸkenceyi belgeleyen bir dosyayı basına sunan HHB avukatları, toplantının ardından hazırladıkları dosyayla Bakırköy Adliyesine giden avukatlar ve Çeber’in ailesi katillerinin soruÅŸturulması, yargılanması ve cezalandırılması talebiyle baÅŸvuruda bulundular. Engin’in babası Adliye önünde basının sorularını cevapladı. Ali Tekin yaptığı konuÅŸmada ; “Adalet bakanının benden özür dilemesi önemli deÄŸil. Gerçekten üzgünse görevden aldığı ÅŸahısları tutuklamalı, adalet yerini bulmalı. OÄŸlumun katilleri tutuklanana kadar içim rahat etmeyecek, sonuna kadar davanın arkasındayım” dedi. Basına yapılan açıklamanın ardından avukatları adliyeye giderek “Belgeleriyle İşkence” baÅŸlıklı Engin’in gözaltına alınmasından yaÅŸamını yitirdiÄŸi ana kadar yaÅŸadığı iÅŸkenceyi ve hukuksuzlukları belgeleriyle anlatan dosya savcılığa verildi ve katillerin cezalandırılması talebi yinelendi. Yapılan açıklamaya Engin’le birlikte gözaltına alınıp tutuklanan, Aysu Baykal ve Cihan Gün de katıldılar.

***

İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’den Ziyaret

19 Ekim 2008/Pazar günü saat 18.00’de Okmeydanı Haklar ve Özgürlükler DerneÄŸi’ne gelen CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, 28 Eylül günü Engin Çeber ile birlikte polis saldırısına uÄŸrayan, gözaltına alınan ve tutuklanan Aysu Baykal, Cihan Gün ve Özgür Karakaya’yı ziyaret etti.
Geçmiş olsun dileklerini sunan Sevigen, adaletin hızlı ve doğru işlemesi için adım atmak gerektiğini, bunun için; işkence ve kötü muamele yaparak ölümlere yol açan güvenlik görevlilerinin, il idare amirinin ya da üst yetkililerin iznine bağlı olmaksızın doğrudan yargılanabilmeleri için meclise bir yasa teklifi sunmayı düşündüğünü belirtti.
İşkence ve katliamların hükümetler sorunu deÄŸil sistem sorunu olduÄŸu gerçeÄŸini de kabul eden Sevigen, “Engin’in sesini duyurmak amacıyla” meclis çatısı altında bir milletvekili olarak tahliye olan üç kiÅŸiyle birlikte basın toplantısı yapma önerisinde bulundu.
“DoÄŸrudan milletvekillerine hitap etme ve meclisten çıkan yürütmeye sesinizi duyurma ÅŸansı böylelikle artacaktır” diyen Sevigen geçmiÅŸ olsun dileklerini yineleyerek bir saat süren ziyaretine son verdi.

***

İzmir'de İHD'den Basın Açıklaması

İzmir İHD ÅŸubesi 18 Ekim 2008 günü Konak Eski Sümerbank önünde yaptığı bir basın açıklamasıyla Engin Çeber’in katledilmesini kınadı. Saat 12.00‘da yapılan açıklamada ÅŸunlar söylendi: “Gözaltında ve cezaevlerinde iÅŸkence, kötü muamele gerçeÄŸi saldırılar devam ediyor. Son süreçte ülkede yükseltilen şövenist histeri kendisini en çok cezaevlerinde hissettiriyor. Bir yanda hasta tutuklu ve hükümlüler tedavi edilmeyerek ölüme terk edilirken. DiÄŸer yanda onlara ve ailelerine saldırı yapılmaktan da geri durulmuyor… Cezaevlerinde ölümcül düzeyde hastalmasına raÄŸmen taliye edrilmeyen hasta hükümlülerin “ölüm haberleri”yine sessizce geçiÅŸtiriliyor… Bu güne kadar defalarca ülke yönetimi uyarılmış. Cezaevlerinde yaÅŸanan iÅŸkence olayları gündeme taşınmıştır. Ancak devlet her defasında “iÅŸkence yoktur” demiÅŸtir. Engin Çeber’in iÅŸkencede öldürülmesinden sonra Adalet Bakanlığı iÅŸkence sonucu ölümü kabul etmek zorunda kalmıştır.

Biz insan hakları savunucuları olarak, anti-demokratik tüm yasaların iptal edilmesi, hasta tutuklu ve hükümlülerin tahliye edilmesi, İmralı dahil tüm cezaevlerde tecrite, baskı-saldırı ve devlet terörüne son verilmesi için çaÄŸrıcı oluyoruz. Devlet iÅŸkenceye cezasızlık politikasına son vermelidir. İşkenceye toleransa son vermelidir. İşkenceye son vermelidir.”

Yapılan beÅŸ dakikalık oturma eyleminin ardından sona eren açıklamada İHD’liler, “Engin Çeber’in Katili Yargılansın, İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek, Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek” sloganları attılar. Açıklamaya 35 kiÅŸi katıldı.
2008.10.23
Bu yazı 2506 kez okundu
Geri Dön