| Tecrite Son Genelge Uygulansın
26 Eylül Cuma günü Malatya'da "Buca Ulucanlar Diyarbakır Hapishane Katliamlarını Unutmadık Unutturmayacağız" pankartı açılarak hapisane katliamları protesto edildi.

Saat 17.30'da PTT binası önüne gelen DHP, Partizan,ESP, DTP, Halk Cephesi ve PSAKD'nin ortak yaptıkları basın açıklamasında "Tecrite Son Genelge Uygulansın- Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın- Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur" sloganları atıldı.

Yapılan açıklamada;
"Bu gün 26 Eylül. 1999 da gerçekleştirilen Ulucanlar hapishane katliamının yıl dönümü. Ulucanlar Hapishanesindeki devrimci tutsaklara silah ve bombalarla saldıran ölüm mangaları "ya teslim olacaksınız ya da hepinizi öldüreceğiz" diyorlardı.
Devrimci tutsaklar onlarca mermiye, gaz bombalarına, binlerce askere, işkencelere bedenlerini siper yaparak direndiler. Kimse teslim olmadı... Öldürmeye başladılar...Saatlerce taradılar, onlarca yüzlerce bomba attılar. Tıpkı, Buca ve Diyarbakır hapishanelerinde yaptıkları gibi.
Devrimci ve Yurtseverler tutsaklar, 12 Eylül'den beri Buca'da, Diyarbakır'da, Ulucanlar'da iradelerini egemenlere teslim etmedikleri için katledilirken, beyin olarak, yürek olarak teslim olmadıklarını 19 Aralık'ta ve tecrit hücrelerinde göstermeye devam ettiler.
İktidarların her zaman hapishanelere dönük özel bir politikası vardır. Çünkü emekçi halkı teslim almaya yönelik her türlü baskı ve sömürü politikalarına ilk cevabı her zaman hapishanelerden almıştır. Bu yüzden hapishaneler tarihi daima direniÅŸlerin, diÅŸe diÅŸ mücadelenin tarihi olmuÅŸtur. Bu tarihin bir yanı zulüm, iÅŸkence ve katliam, diÄŸer yanı ise devrimci tutsakların teslim olmaktansa ölümü seçmeleri, onuru ve kararlılıklarıdır…
20 Ekim 2000 tarihinde tek kişilik hücrelere karşı başlayan ölüm orucu eylemi 19 Aralık 2000'deki hayata dönüş operasyonundan sonra da devam etti. Ölüm orucu eyleminin temel talebi F tipi hapishanelerdeki tecritin ortadan kaldırılması idi. 7 yıl geçtikten ve 122 insanın ölümünden sonra Adalet Bakanlığı F tipi hapishanelerde tecritin olduğunu kabul etti. Aslında bu direnişte iki siyasal irade çarpışıyordu. Biri halkın, devrimcilerin iradesi, diğeri siyasi iktidarın -AB'nin-ABD'nin iradesi idi.
Direnişin sonunda Adalet Bakanlığı tarafından 22 Ocak 2007 tarihli 45/1 Sayılı genelge yayınlandı. Fakat bu gün adalet bakanlığı kendi çıkardığı genelgeyi uygulamamaktadır. Geçen bunca zaman zarfında hapishanelerde hak gaspları ve baskılar devam etti, ediyor. Hala siyasi tutsaklar tek kişilik hücrelerde ağır tecrit koşullarındalar.
Birçok hapishanede görüşe giden aileler çocuklarıyla Kürtçe konuştukları için mektup, kitap, görüş gibi hakları gasp ediliyor. En ufak gerekçelerle bir bahane bulunup aylarca, yıllarca ailesiyle, yakınlarıyla görüştürülmüyor. Siyasi tutsaklardan vücudunun yüzde sekseni tutmayan 80 yaşındaki yaşlılar, 17 ameliyat geçiren kanser hastası olan Erol Zavar, ölümcül hastalıkları olanlar hala f Tipi hücrelerde tecrit altında tutulmaktadırlar. Tahliye edilmeleri bir yana tedavileri bile yapılmamaktadır. Bunlar yetmezmiş gibi son dönemde Sincan F tipinde bulunan tutsaklar idare tarafından örgütlenen ve kendilerine "Ergenekon Türk İntikam Tugayı" diyen çeteci tutuklular tarafından saldırıya maruz kalmaktadırlar. Devrimci tutsakların kaldıkları hücrelere cam kırıkları, sıcak sular atıp tehdit mektupları gönderip sözlü hakaret ve tacizlerde bulunmaktadırlar.
Bunlar karşısında, yıllardır pek çok devrimci tutsağı hasta olmalarına rağmen tahliye etmeyen yargı organları, Ülkemiz hapishaneler katliamlarında, pek çok işkence ve kontrgerilla faaliyetlerinde yer alan Ergenekoncuları, "iyi çocukları" bin bir ayak oyunuyla, hasta oldukları bahaneleriyle hemen tahliye ettiler. Ergenekoncular Adalet Bakanlığının verdiği izinle kendi yasalarını dahi ayaklar altına alınarak ADD ve TSK generali tarafından ziyaret edilmiştir. Dink katliamının Trabzon'daki ayağının örgütleyicilerden ve Ulucanlar Katliamını bizzat yöneten kontrgerillacı Ali Öz, terfi ederek başka göreve gönderilmiştir. Devrimci tutsakları tehdit edenlere, saldıranlara, katliamlar yapıp işkencelerden geçirenlere değil cezai yaptırım Ali Öz'ler gibi terfi ettirilmiştir. Ergenekon sanığı General Şener Eruygur'u tahliye eden mahkeme, Siirt E tipi hapishanesinde kanser teşhisi konulmasına rağmen tahliye edilmeyen 77 yaşındaki Ali Çekin yaşamını yitirdi.
Ülkemiz hapishanelerinde yaşanan bu hukuksuzluklara karşı biz aşağıda imzası bulunanlar:
—45/1 no'lu genelgenin uygulanmasını,
—Devrimci tutsaklardan ölümcül hastalıkları olanların tahliye edilmelerini, tedavileri yapılmayan tutsakların tedavilerinin yapılmasını
—Hapishanelerdeki saldırıların son bulmasını
—Hapishane katliamlarındaki kontrgerillacıların yargılanmasını
Tüm bunlar için adalet bakanlığının bir an önce harekete geçmesini talep ediyoruz." denildi.
30 kişinin katıldığı açıklama alkışlarla son buldu.
2008.09.30
Bu yazı 2232 kez okundu
Geri Dön