| DHKC'den Açıklama |
![]() Birbirlerini Yerken Bile Devrime Saldırıyorlar Kim katliamcı, kim kontrgerillacılarla içli dışlı; Kim halk düşmanı, kim halktan yana; Türkiye halkları biliyor. Gerçekler karartılamaz; düzenin pislikleri devrimcilere bulaÅŸtırılamaz! Ergenekon İddianamesi açıklandı. 2500 sayfalık iddianamede oligarÅŸi içi it dalaşının hesabı görülürken, iddianamenin sayısız sayfası devrimcilere karşı karalamalara, iftiralara ayrıldı. Böyle olması doÄŸaldı; çünkü oligarÅŸinin tüm kesimleri, kendi aralarındaki kavga hangi düzeyde olursa olsun, asıl olarak devrimle, devrimcilerle savaÅŸ halindedirler. Bu yüzden, AKP’nin savcılarının oligarÅŸi içindeki kanlı ve kirli olayları ortaya dökerken, kendi muhaliflerini sindirmek için senaryolar yaparken, Partimize, Cephemize, baÅŸta önderimiz olmak üzere çeÅŸitli yoldaÅŸlarımıza yönelik iftiralarda bulunulmuÅŸtur. Türkiye halkına ve tüm basın yayın kuruluÅŸlarına açıkça belirtiriz ki; Ergenekon İddianamesi’nde örgütümüzle, yoldaÅŸlarımızla ilgili her kelime uydurmadır. O sayfalarda yer verilen hiçbir iddianın gerçekle ilgisi yoktur. Bu iddianame, örgütümüze yönelik boyutuyla, bir psikolojik savaÅŸ saldırısıdır Generallere ve onlarla iÅŸbirliÄŸi içindekilere iliÅŸkin iddialar üzerine bir yorumda bulunmaya gerek yok. Generallerin neler yaptığı, iÅŸkencecilikleri, katliamcılıkları herkes tarafından bilinmektedir, onların kimliÄŸine, kiÅŸiliÄŸine ve yaptıklarına dair aslında sır olan bir ÅŸey de yoktur. Dolayısıyla, sözü edilen katliamcılarla, provokatörlerle, kontrgerillacılarla örgütümüzün ve yoldaÅŸlarımızın hiçbir iliÅŸkisinin olamayacağı açıktır. Örgütümüzün hiçbir koÅŸulda ve hiçbir biçimde katliamcılarla iliÅŸkisi olmamıştır. Olamaz. Bütün bunlar, kontrgerillanın psikolojik savaşıdır, uydurmadır. Polis ve savcılık, her zamanki gibi örgütleri karalamak için kendince gizli tanıklar (muhtemelen itirafçılardır) çıkartmış, onların aÄŸzından senaryolar yazıp ortalığa ÅŸaibe yayıyor. İddianamede örgütümüze yönelik iftira ve karalamadan öte bir anlamı olmayan, fiilen saçmalıktan ve uydurmalardan öteye geçmeyen iddialara tek tek cevap vermeyi kendimiz için zul sayarız. Gazi katliamı ve ayaklanması, tüm Gazililerin, tüm halkımızın, tüm dünyanın gözleri önünde yaÅŸanmıştır. Katliamın nasıl baÅŸlatıldığı, nasıl geliÅŸtiÄŸi bir sır deÄŸildir. Bütün Gazi halkı da DHKP-C’nin Gazi sürecindeki rolünü iyi bilir. Önderimiz Dursun KarataÅŸ’ın Abdullah Çatlı veya Veli Küçük gibi halk düşmanlarıyla doÄŸrudan veya aracılar vasıtasıyla görüştüğü iddiaları, saçmalık ve uydurmadır. Bunun saçma ve uydurma olduÄŸunu hiç kuÅŸku yok ki en baÅŸta bu iddianamenin yazıcıları bilmektedir. Bütün amaç devrimcileri karalamaktır. Bunlar AKP’nin devrimcileri küçük düşürmek için baÅŸvurduÄŸu psikolojik savaÅŸ yöntemleridir. Bütün bunlar ortadayken, Gazi katliamını bile bu ÅŸekilde çarpıtmaya çalışan bir savcılık, gözünü karartmış bir psikolojik harekat merkezi gibi çalışıyor demektir. Hazırlanan iddianame, hukuk tarihinde nereye oturacağı konusunda farklı yorumlar yapılabilir, fakat iddianamenin kontrgerillanın psikolojik savaÅŸ derslerinde kullanılabilecek bir metin olmaya aday olduÄŸu kesindir. Örgütümüzün özel hedef yapılması, nedensiz deÄŸildir! Hazmedemedikleri bir tekelcinin cezalandırılmasıdır. Hazmedemedikleri halk düşmanı generallerden hesap sorulmasıdır. Devrimci Sol ve DHKP-C, düşünceleri ile, eylem biçimi ile, kültürü ve gelenekleriyle Türkiye Devrimci Hareketinde yeni bir çığır açmıştır. Dünyada ve ülkemizde yaÅŸanan tüm alt üst oluÅŸlara, darbelere, karşı-devrimlere raÄŸmen, ideolojisinden, iddiasından, ilkelerinden ve devrim hedefinden asla vazgeçmeyen devrimci hareketimiz, bu özelliÄŸi nedeniyle, onyıllardır emperyalizm ve oligarÅŸinin öncelikli hedefi olmuÅŸtur. İnfazlarda, katliamlarda kurÅŸunlarıyla, psikolojik savaşın zehirli yalanlarıyla bizi yoketmeye, halkın gözünde ÅŸaibeli hale getirmeye çalışmışlardır. Bir tekelci, Özdemir Sabancı, cezalandırılmış, katliamların, sömürünün, zulmün hesabı, bu düzenin sahiplerinden sorulmuÅŸtur. Bu gerçek hiçbir yalan ile karartılamaz. OligarÅŸinin tüm kesimleri, yıllardır bu eylemi hazmedememiÅŸtir. Bu iddianamenin sayfalarına yansıyan da iÅŸte bu tahammülsüzlüktür. Halkımıza zulmeden kontrgerilla ÅŸeflerinden, generaller ya da polis ÅŸeflerinden hesap sorduk. Halkın adalet özlemine cevap olan bu eylemleri karalamak için sayfalarca yalan doldurmuÅŸlar iddianamelerine. Mücadelemizden, varlığımızdan duydukları rahatsızlık o kadar büyüktür ki, devrimcilerin fuhuÅŸa, uyuÅŸturucuya karşı yürüttükleri mücadeleyi bile iddianamede hedef tahtasına koyarak, bu soylu, onurlu mücadeleyi karalamaya çalışmışlardır. Oysa, Savcı Zekeriya Öz ve ortakları, bu iftiralarla, karalamalarla uÄŸraÅŸacakları yerde, avukatlığına soyundukları Sabancılar’ı araÅŸtırsalardı, Ergenekon’un, 60 yıllık kontrgerillanın nice baÄŸlantılarına, nasıl finanse edildiÄŸi gibi sayısız bilgiye ulaşırlardı! AKP, İddianamesini Yazdığı Kontrgerillanın Dışında DeÄŸildir Kontrgerillanın ne olup olmadığını bütün Türkiye halkı bilmektedir. Amaç, devrimcilere kara çalarak kontrgerilla gerçeÄŸini gizlemektir. Bu gizlenemez, karartılamaz. Her ÅŸey en çıplak biçimi ile ortadadır. Bu iddianameyi yazan “AKP’nin hukukçuları”dır. AKP kendi kontrgerillasını oluÅŸturmakta belli bir mesafe katetmiÅŸ ve kontrgerillanın en klasik yöntemi olan devrimcilere karşı psikolojik savaşı uygulamaya baÅŸlamıştır. EÄŸer böyle bir iddianameyi, AKP deÄŸil de, mesela Veli Küçükler AKP hakkında hazırlamış olsaydı, hiç kimsenin kuÅŸkusu olmasın ki, devrimcilere yönelik bu tür suçlamalar, karalamalar aynen yer alırdı; tek fark, o zaman da kontrgerillacı generaller devrimcileri ÅŸeriatçı tarikatlarla iliÅŸkilendirirlerdi!.. AKP de, Ergenekoncular da, iÅŸbirlikçidir ve faÅŸizmin sürdürücüsüdür. Emperyalizmden, oligarÅŸiden yana, halkın karşısındadırlar. Devrimciler karşısında amaçlarının da, yöntemlerinin de aynılığı da bunun kanıtından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Tüm halkımız, tüm aydınlar, halktan, emekten yana tüm güçler; AKP kontrgerillasının psikolojik savaÅŸ demagojileri karşısında uyanık ve duyarlı olmalıdır. OligarÅŸi içi it dalaşını sürdürürken, devrimcilere kara çalınmasına, devrimci mücadelenin karartılmasına izin verilmemelidir. Bu iftira ve karalamalara sayfalarca yer ayıran, manÅŸetlerine çıkaran burjuva basını da uyarıyoruz: Ergenekon iddianamesini “kaynak” gösterip örgütümüze, önderimize karşı sürdürdüğünüz karalama kampanyasına son verin. Kontrgerillaya karşı çıkıyor görünürken, kontrgerillanın psikolojik savaşının hizmetinde olduÄŸunuzu görerek bu tavrı terketmelisiniz. Bu kampanyanın bir parçası olmaya devam etmeniz, kontrgerilla adı verilen o mekanizmanın bir parçası olmayı kabul etmeniz anlamına gelir. Biz ideolojimizle, ahlakımızla ortadayız; İddialarını ispatlayamayanları ALÇAKLIKLARIYLA baÅŸbaÅŸa bırakıyoruz! Biz, onlarca yıldır, ne infazlarla ne de psikolojik savaşın zehirli oklarıyla yok edilemeyen bir hareketiz. AKP’nin savcılarının kirli ve zehirli okları da bizim güçlü bünyemize hiçbir zarar veremez. O ÅŸunu dedi, bu bunu dedi... O, ÅŸu kanıda olduÄŸunu söyledi, bu ÅŸundan duymuÅŸ... diye bir iddianame yazıldığı nerede görülmüştür; Örgütümüze iliÅŸkin yazılanlar, kanıtsız, belgesiz, mahalle dedikodusundan öte ÅŸeyler deÄŸildir. Bütün tarihimiz ortadadır. Bütün eylemlerimiz ortadadır. Bütün yazılarımız, bildirilerimiz ortadadır. Adımızı karıştırmaya çalıştıkları pisliklerle ilgimizi kanıtlayacak tek bir belge, bilgi yoktur ellerinde. Buradan tüm halkımız önünde iddianameyi hazırlayan savcılara sesleniyoruz: İDDİASI OLAN İSPATLAMALIDIR. İSPATLAMAYAN ALÇAKTIR. Sabancı Gibi İşbirlikçi Tekelcileri ve Halk Düşmanlarını Cezalandırmaya Devam EdeceÄŸiz! DEVRİMCİ HALK KURTULUÅž CEPHESİ |
2008.07.28 |
Bu yazı 2794 kez okundu |