| 'Canlı Bomba' Gerçekleri Açıkladı |
![]() Devrim Turan saat 12.30'da yaptığı basın açıklamasında ÅŸunları söyledi: "Adalet sisteminin her gün yeniden sorgulanmaya muhtaç olduÄŸu günler yaşıyoruz. Gün geçmiyor ki yargının bağımsızlığı üzerine bir tartışma yaÅŸanmasın. Her gün bu konudaki ÅŸaşırtıcı geliÅŸmelerden biri gündeme getiriliyor. Birileri sistem tarafından hedef gösteriliyor. Ve bunun sonucunda da akla hayale gelmeyen olaylar yaÅŸanmaya baÅŸlıyor. Benim hakkımda çeÅŸitli basın yayın organlarında çıkan haberler de bu durumdan bağımsız deÄŸildir. Ben Devrim Turan. Gazi Temel Haklar ve Özgürlükler DerneÄŸi baÅŸkanıyım. Her gün sokaklarda dolaÅŸarak iÅŸimi yapan halkın içinde olan birisiyim Ve geçtiÄŸimiz haftalarda çeÅŸitli basın yayın organlarında hakkımda bazı iddialar ortaya atıldı. Onların adlandırdığı gibi açıklarsak "canlı bomba olduÄŸum iddia edildi. Ben "canlı bomba" deÄŸilim. Ve bu tür yalan haberlerle ne yapılmak istendiÄŸini bilmek istiyorum. 1 Temmuz tarihinde milliyet.com.tr, 02 Temmuz 2008 tarihinde ise sansursuz.com, yine aynı tarihli radikal.com.tr ve ensonhaber.com adlı internet sitelerinde, "Antalya'da canlı bomba alarmı, Antalya'da kadın terörist alarmı!" baÅŸlıklarıyla çıkan haberlerde bahsedilen kiÅŸi benim. Ama tüm bu yalan haberlerin ne amaçla ortaya atıldığını bilmek istiyorum. Evet, Antalya'ya gittiÄŸim doÄŸrudur. İstenirse bu yolcu kayıtlarından da çıkartılabilir. Benim ailem orda yaşıyor. Ve onları ziyaret etmek kadar da doÄŸal bir durumun Antalya polisi tarafından nasıl bu hale getirildiÄŸini bilmek istiyorum. DoÄŸan medya bu haberlerin nerden alındığını açıklamalıdır. Bir insanın hayatını hedef alan böylesi haberlerin ne maksatla kullanıldığı ortaya çıkartılmalıdır. Nasıl oluyor da her gün halkın içinde açıktan gezen ve her türlü yasal faaliyet yürüten birisi her yerde aranıyor diye lanse edilebiliyor. Ben Antalya'ya gidiÅŸ geliÅŸim sırasında daha yeni kimlik kontrollerinden geçtim. Soruyorum, bir insanın hayatıyla oynamak, onu suçlu gibi göstermeye çalışmak bu kadar kolay mı? Buna kim, nasıl karar veriyor? Hangi yasalara dayandırılıyor bu durum? Ben tüm bunların siyasi kimliÄŸimle baÄŸlantılı olduÄŸunu düşünüyorum. Açıkça görülüyor ki, bu ülkede hak ve özgürlük mücadelesi veren bir kurumun baÅŸkanı olmam ve bu yönde faaliyetler yürütmem onları rahatsız etmiÅŸtir. Ama bu tür haberleri bu ÅŸekilde yapmak bu kadar ucuz olmamalıdır. Buradan açıklıyorum ki yapılan bu haberlerin ardından doÄŸabilecek her türlü sorundan haberi yapanlar, yayınlayanlar ve haberin kaynağı olarak gösterilenler suçludur. Asıl suçluların ise ortaya çıkartılmasını istiyorum. Bu tür haberler yaparak hak ve özgürlükler mücadelesi verilmesinin önüne geçebileceÄŸini düşünenler ise yanılıyorlar. Böyle yalanlarla bu mücadelenin önüne geçilemez. Ben derneÄŸimizin faaliyetlerini sürdürmeye devam edeceÄŸim. Ama bu tür baskılara son verilmesini ve asıl suçluların ortaya çıkartılmasını istiyorum." dedi… Devrim Turan'dan sonra söz alan avukatı Barkın Timtik de, Halkın Hukuk Bürosu adına yaptığı açıklamada, siyasi iktidarın haklar ve özgürlükler mücadelesi yürütenlere karşı topyekün saldırısının yeni bir versiyonu olarak, Devrim Turan'ın yaÅŸam hakkını elinden alacak bir saldırının gündeme getirildiÄŸinden bahsederek; siyasi iktidarın demokrasi mücadelesi verenlere karşı tahammülsüz olduÄŸunu vurguladı. Yasal tüm baÅŸvurularda bulunularak, müvekkillerine yönelik yapılan saldırıyı yapanlara karşı suç duyurusunda bulunacaklarını ve tazminat davaları açacaklarını açıklayan Av. Timtik, müvekkilerinin hedef haline getirilmesinin, basın ahlak ilkelerine ters bir davranış olduÄŸunu, basın mensuplarının bu konuda dikkatli davranmalarını, ahlaki ilkelere uymalarını belirtti. Gazi Temel Haklar ve Özgürlükler DerneÄŸi binasında yapılan basın açıklamasına yaklaşık 30 kiÅŸi katıldı. Yarım saat süren açıklama saat 13.00'da sona erdi. |
2008.07.12 |
Bu yazı 2639 kez okundu |